BAREM | Kurumsal Sosyal Sorumluluk Araştırması
TR EN
barem@barem.com.tr
+90 501 124 6415
Tekirler Sokak No:3, Levent, Beşiktaş/İstanbul 34330
Kurumsal Sosyal Sorumluluk Araştırması
28.02.2022

Kurumsal Sosyal Sorumluluk Araştırması

Kurumsal Sosyal Sorumluluk (KSS) son yıllarda iş dünyasında sıklıkla duyduğumuz bir kavram. KSS şirketlerin, "etik davranışı” ve işlerinin çevre, toplum ve insanlar (vatandaş, müşteriler, çalışanlar) üzerindeki etkisini dikkate almaları şeklinde tanımlanıyor. 
Bugünkü yazımızın konusu, şirket ve kurum çalışanları olarak çok iyi bildiğimiz bu kavramın toplum genelinde ne kadar bilindiğini, nasıl görüldüğünü ve etkisini ölçen bir global araştırmanın ilginç sonuçları.
Araştırmayı WIN International grubu ile birlikte 2021 yılının son aylarında 39 ülkede 33.236 kişi ile gerçekleştirdik.

Kurumsal Sosyal Sorumluluk yeterince bilinmiyor
Dünyada araştırmaya katılan kişilerin %48’si KSS kavramından haberdarken, %42’si bu kavramı daha önce hiç duymadığını söylüyor. KSS farkındalığı erkeklerde kadınlara göre daha yüksek olup, yaş ve eğitim yükseldikçe artıyor. Çalışma durumuna bakıldığında; tam gün çalışanlar, öğrenciler ve emekliler bu kavrama daha yakın. Yarı zamanlı çalışanlar, işsizler ve ev kadınları ise kavramı daha az biliyor. Bölgeler arasında da anlamlı farklar görünüyor. Avrupa ve Asya Pasifik Bölgelerinde kurumsal sosyal sorumluluğun ne olduğunu bilenlerin oranı bilmeyenlere göre daha yüksek. Amerika kıtası da aradaki fark çok az da olsa, bu gruba katılabilir. Diğer taraftan Ortadoğu Bölgesi’nde nüfusun %60’ı bu kavramı bilmiyor, bilenlerin oranı yalnızca %35.



Türkiye’de KSS 
Türkiye’de KSS kavramını bilenlerin oranı dünya ortalamasına göre oldukça düşük (%31). Bu oranla Türkiye 39 ülke arasında 34. sırada. Türkiye’de KSS bilinirliği üst sosyoekonomik statü (%51), üst eğitim (% 48) ve üst gelir (%40) grupları ile ücretli veya maaşlı çalışanlar (%35) arasında ortalamadan yüksek.

Araştırma, kurumsal sosyal sorumluluk tanımının henüz yeterince yerleşmediğini ortaya koyuyor. Bu durum iletişim ve farkındalık çabalarına ihtiyaç duyulduğu anlamına geliyor. Ancak tanımlandığında bireylerin bu kavrama uzak olmadığı ve bu konuda yorum yapabildikleri görülüyor.

Tüketici, KSS çalışmalarını samimi bulmuyor

Şirketlerin kurumsal sosyal sorumluluğa ne kadar ciddi yaklaştıkları ve çabalarında ne kadar samimi oldukları sorusuna gelen cevaplar pek olumlu değil. Dünya genelinde görüşülen kişilerin %39’u şirketlerin KSS çabalarını samimi değil, göstermelik olarak değerlendiriyor, %25’i ise çoğu şirketin kurumsal sosyal sorumlulukla hiç ilgilenmediğini, yalnızca işlerine odaklandığını düşünüyor. Şirketlerin, kurumsal sosyal sorumluluk ve sürdürülebilirlik konularında ciddi olarak çalışıyor olduğunu düşünen bir kesim de var ve oranı %19. Bu oran Asya Pasifik bölgesinde %31’e ulaşıyor. En kritik sonuç ise şirketlerin KSS çabalarının göstermelik olduğunu düşünenlerin %48’e, şirketlerin bu konuyu hiç önemsemediklerini düşünenlerin ise %35’e çıktığı Ortadoğu’dan geldi.

Yüksek eğitimli kişiler arasında, şirketlerin KSS kapsamında ciddi şekilde çalıştığına inanan daha fazla katılımcı var, ancak “sadece gösteriş” olduğuna dair inanç da hala geçerli. Araştırmaya katılan ülkeler içinde, “çoğu şirket KSS ve sürdürülebilirlik alanlarında ciddi şekilde çaba gösteriyor” düşüncesinde en yüksek oranı Asya Pasifik ülkeleri aldı. Bununla birlikte hemen hemen her ülkede, şirketlerin KSS konusunda dikkatsiz olduklarına dair görüş hakim.



Türkiye’de KSS Algısı
Türkiye’de şirketlerin KSS ve sürdürülebilirlik konularında ciddi olarak çalıştığını düşünenlerin oranı yalnızca %7. Bu oranla Türkiye, 39 ülke arasında 38. sırada yer alıyor. Bu konuda demografik kırılımlarda anlamlı bir fark görünmüyor. Görüşülen kişilerin yarıdan çoğu (%52), şirketlerin KSS çalışmalarını samimi bulmuyor ve göstermelik olarak yapıldığını düşünüyor. Bu konuya üst eğitim grubu (%69), üst sosyoekonomik statü grupları (%64), üst gelir grubu (%61) ve gençler (%57) daha da şüpheci yaklaşıyor. Görüşülen kişilerin üçte biri (%32) ise şirketlerin KSS ile ilgilenmediği ve kendi işlerine baktıkları fikrinde. Alt eğitim ve sosyoekonomik statü grupları (%40) ile erkekler ve orta sosyoekonomik statü grupları (%37) bu fikre daha yatkın. 

Görüşülen kişiler şirketlerin sürdürülebilir hedeflere bağlılığı konusundaki şüpheleri şirketlerin bir yandan farkındalığı, diğer yandan güveni ve şeffaflığı artırmaları gerektiğini bir kez daha vurguluyor.

Tüketicinin firmalardan beklentisi var

Dünya genelinde görüşülen kişilerin çoğu (%70) müşterisi oldukları firmaların/ markaların sosyal sorumlu davranışlarının kendileri için önemli olduğunu söylüyor. KSS’nin önemsiz olduğunu düşünenlerin oranı yalnızca %24. Çalışma durumuna bakıldığında, öğrenciler, tam gün çalışanlar ve emeklilerin KSS’ye daha çok önem verdikleri görülüyor.  Eğitim seviyesi arttıkça KSS kavramının önem derecesi artıyor.



Türkiye’de KSS daha da önemli
Türkiye’de müşterisi oldukları firmaların KSS davranışlarının önemli olduğunu söyleyenlerin oranı dünya ortalamasının üstünde (%75). Bu oranla Türkiye 39 ülke içinde 13. sırada yer alıyor. Üst gelir grubu (%82), üst eğitim grubu ile ücretli veya maaşlı çalışanlar (%80) ve üst sosyoekonomik statü grupları (%79) şirketlerin KSS faaliyetlerini daha da çok önemsiyor.

KSS, satın alma kararlarını etkiliyor

Küresel düzeyde görüşülen kişilerin %62’si şirketlerin sosyal sorumlu davranışlarının satın alma kararlarını etkilediğini söylerken, %31’i alışverişlerinde şirketlerin KSS çalışmalarından etkilenmiyor. Kısaca insanlar şirketlerin etik davranış ve sosyal rolüne önem veriyorlar.
Sonuçlar, bölgeler ve cinsiyet arasında benzer dağılırken, yaş kırılımlarında durum farklılaşıyor; daha yaşlı insanlar, satın alma söz konusu olduğunda KSS ve şirketlerin etik davranışlarından daha az etkilenme eğilimindeler.



Türkiye’de insanlar KSS çalışmalarından etkileniyor
Türkiye’de şirketlerin KSS faaliyetlerinin satın alma davranışlarına etkisi olduğunu söyleyenlerin oranı %80, Türkiye bu oranla 39 ülke arasında 4. sırada. Öğrenciler (%88), üniversite ve lise eğitimli kişiler (%84) için bu etki daha da fazla.

İnsanlar, şirketlerin KSS davranışlarının kendileri için önemli olduğunu ve aynı zamanda satın alma kararlarını doğrudan etkilediğini ifade ediyorlar.

Araştırma Künyesi : Araştırma 15 Ekim-18 Aralık 2021 tarihleri arasında 39 ülkede 33.326 kişiyle çeşitli yöntemlerle görüşülerek gerçekleştirildi. Türkiye’de 25 Ekim – 30 Kasım 2021 tarihleri arasında CATI (Bilgisayar Destekli Telefon Görüşmesi) yöntemiyle 1003 kişi ile görüşüldü.
Barem 1982 yılında Türkiye’nin üçüncü pazar araştırma şirketi olarak Doç. Dr. Pervin Olgun tarafından bugün saygıyla andığımız Prof. Dr. Orhan Demirhindi ve Günay Efra Kocabaş’ın ortaklıklarıyla kuruldu. Kuruluş felsefesi araştırmada bilimsellik ve kalite üzerine oluşturuldu.

Аdres

Tekirler Sokak No:3, Levent, Beşiktaş/İstanbul 34330

Тelefon&Fax

Tel : +90 501 124 6415
Fax : +90 212 320 2277

E Posta

barem@barem.com.tr

Sosyal Medya


Barem © 2022
EN
Kurumsal Sosyal Sorumluluk Araştırması
28.02.2022


Kurumsal Sosyal Sorumluluk Araştırması

Kurumsal Sosyal Sorumluluk (KSS) son yıllarda iş dünyasında sıklıkla duyduğumuz bir kavram. KSS şirketlerin, "etik davranışı” ve işlerinin çevre, toplum ve insanlar (vatandaş, müşteriler, çalışanlar) üzerindeki etkisini dikkate almaları şeklinde tanımlanıyor. 
Bugünkü yazımızın konusu, şirket ve kurum çalışanları olarak çok iyi bildiğimiz bu kavramın toplum genelinde ne kadar bilindiğini, nasıl görüldüğünü ve etkisini ölçen bir global araştırmanın ilginç sonuçları.
Araştırmayı WIN International grubu ile birlikte 2021 yılının son aylarında 39 ülkede 33.236 kişi ile gerçekleştirdik.

Kurumsal Sosyal Sorumluluk yeterince bilinmiyor
Dünyada araştırmaya katılan kişilerin %48’si KSS kavramından haberdarken, %42’si bu kavramı daha önce hiç duymadığını söylüyor. KSS farkındalığı erkeklerde kadınlara göre daha yüksek olup, yaş ve eğitim yükseldikçe artıyor. Çalışma durumuna bakıldığında; tam gün çalışanlar, öğrenciler ve emekliler bu kavrama daha yakın. Yarı zamanlı çalışanlar, işsizler ve ev kadınları ise kavramı daha az biliyor. Bölgeler arasında da anlamlı farklar görünüyor. Avrupa ve Asya Pasifik Bölgelerinde kurumsal sosyal sorumluluğun ne olduğunu bilenlerin oranı bilmeyenlere göre daha yüksek. Amerika kıtası da aradaki fark çok az da olsa, bu gruba katılabilir. Diğer taraftan Ortadoğu Bölgesi’nde nüfusun %60’ı bu kavramı bilmiyor, bilenlerin oranı yalnızca %35.



Türkiye’de KSS 
Türkiye’de KSS kavramını bilenlerin oranı dünya ortalamasına göre oldukça düşük (%31). Bu oranla Türkiye 39 ülke arasında 34. sırada. Türkiye’de KSS bilinirliği üst sosyoekonomik statü (%51), üst eğitim (% 48) ve üst gelir (%40) grupları ile ücretli veya maaşlı çalışanlar (%35) arasında ortalamadan yüksek.

Araştırma, kurumsal sosyal sorumluluk tanımının henüz yeterince yerleşmediğini ortaya koyuyor. Bu durum iletişim ve farkındalık çabalarına ihtiyaç duyulduğu anlamına geliyor. Ancak tanımlandığında bireylerin bu kavrama uzak olmadığı ve bu konuda yorum yapabildikleri görülüyor.

Tüketici, KSS çalışmalarını samimi bulmuyor

Şirketlerin kurumsal sosyal sorumluluğa ne kadar ciddi yaklaştıkları ve çabalarında ne kadar samimi oldukları sorusuna gelen cevaplar pek olumlu değil. Dünya genelinde görüşülen kişilerin %39’u şirketlerin KSS çabalarını samimi değil, göstermelik olarak değerlendiriyor, %25’i ise çoğu şirketin kurumsal sosyal sorumlulukla hiç ilgilenmediğini, yalnızca işlerine odaklandığını düşünüyor. Şirketlerin, kurumsal sosyal sorumluluk ve sürdürülebilirlik konularında ciddi olarak çalışıyor olduğunu düşünen bir kesim de var ve oranı %19. Bu oran Asya Pasifik bölgesinde %31’e ulaşıyor. En kritik sonuç ise şirketlerin KSS çabalarının göstermelik olduğunu düşünenlerin %48’e, şirketlerin bu konuyu hiç önemsemediklerini düşünenlerin ise %35’e çıktığı Ortadoğu’dan geldi.

Yüksek eğitimli kişiler arasında, şirketlerin KSS kapsamında ciddi şekilde çalıştığına inanan daha fazla katılımcı var, ancak “sadece gösteriş” olduğuna dair inanç da hala geçerli. Araştırmaya katılan ülkeler içinde, “çoğu şirket KSS ve sürdürülebilirlik alanlarında ciddi şekilde çaba gösteriyor” düşüncesinde en yüksek oranı Asya Pasifik ülkeleri aldı. Bununla birlikte hemen hemen her ülkede, şirketlerin KSS konusunda dikkatsiz olduklarına dair görüş hakim.



Türkiye’de KSS Algısı
Türkiye’de şirketlerin KSS ve sürdürülebilirlik konularında ciddi olarak çalıştığını düşünenlerin oranı yalnızca %7. Bu oranla Türkiye, 39 ülke arasında 38. sırada yer alıyor. Bu konuda demografik kırılımlarda anlamlı bir fark görünmüyor. Görüşülen kişilerin yarıdan çoğu (%52), şirketlerin KSS çalışmalarını samimi bulmuyor ve göstermelik olarak yapıldığını düşünüyor. Bu konuya üst eğitim grubu (%69), üst sosyoekonomik statü grupları (%64), üst gelir grubu (%61) ve gençler (%57) daha da şüpheci yaklaşıyor. Görüşülen kişilerin üçte biri (%32) ise şirketlerin KSS ile ilgilenmediği ve kendi işlerine baktıkları fikrinde. Alt eğitim ve sosyoekonomik statü grupları (%40) ile erkekler ve orta sosyoekonomik statü grupları (%37) bu fikre daha yatkın. 

Görüşülen kişiler şirketlerin sürdürülebilir hedeflere bağlılığı konusundaki şüpheleri şirketlerin bir yandan farkındalığı, diğer yandan güveni ve şeffaflığı artırmaları gerektiğini bir kez daha vurguluyor.

Tüketicinin firmalardan beklentisi var

Dünya genelinde görüşülen kişilerin çoğu (%70) müşterisi oldukları firmaların/ markaların sosyal sorumlu davranışlarının kendileri için önemli olduğunu söylüyor. KSS’nin önemsiz olduğunu düşünenlerin oranı yalnızca %24. Çalışma durumuna bakıldığında, öğrenciler, tam gün çalışanlar ve emeklilerin KSS’ye daha çok önem verdikleri görülüyor.  Eğitim seviyesi arttıkça KSS kavramının önem derecesi artıyor.



Türkiye’de KSS daha da önemli
Türkiye’de müşterisi oldukları firmaların KSS davranışlarının önemli olduğunu söyleyenlerin oranı dünya ortalamasının üstünde (%75). Bu oranla Türkiye 39 ülke içinde 13. sırada yer alıyor. Üst gelir grubu (%82), üst eğitim grubu ile ücretli veya maaşlı çalışanlar (%80) ve üst sosyoekonomik statü grupları (%79) şirketlerin KSS faaliyetlerini daha da çok önemsiyor.

KSS, satın alma kararlarını etkiliyor

Küresel düzeyde görüşülen kişilerin %62’si şirketlerin sosyal sorumlu davranışlarının satın alma kararlarını etkilediğini söylerken, %31’i alışverişlerinde şirketlerin KSS çalışmalarından etkilenmiyor. Kısaca insanlar şirketlerin etik davranış ve sosyal rolüne önem veriyorlar.
Sonuçlar, bölgeler ve cinsiyet arasında benzer dağılırken, yaş kırılımlarında durum farklılaşıyor; daha yaşlı insanlar, satın alma söz konusu olduğunda KSS ve şirketlerin etik davranışlarından daha az etkilenme eğilimindeler.



Türkiye’de insanlar KSS çalışmalarından etkileniyor
Türkiye’de şirketlerin KSS faaliyetlerinin satın alma davranışlarına etkisi olduğunu söyleyenlerin oranı %80, Türkiye bu oranla 39 ülke arasında 4. sırada. Öğrenciler (%88), üniversite ve lise eğitimli kişiler (%84) için bu etki daha da fazla.

İnsanlar, şirketlerin KSS davranışlarının kendileri için önemli olduğunu ve aynı zamanda satın alma kararlarını doğrudan etkilediğini ifade ediyorlar.

Araştırma Künyesi : Araştırma 15 Ekim-18 Aralık 2021 tarihleri arasında 39 ülkede 33.326 kişiyle çeşitli yöntemlerle görüşülerek gerçekleştirildi. Türkiye’de 25 Ekim – 30 Kasım 2021 tarihleri arasında CATI (Bilgisayar Destekli Telefon Görüşmesi) yöntemiyle 1003 kişi ile görüşüldü.

Аdres

Tekirler Sokak No:3, Levent, Beşiktaş/İstanbul 34330

Тelefon&Fax

Tel : +90 501 124 6415
Fax : +90 212 320 2277

E Posta

barem@barem.com.tr

Sosyal Medya


Barem © 2022